Fatih Vinç AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aydın, vaktin en büyük nakit olduğunu ifade ediyor ve zaman kaybına en iyi çözümün şubeleşme olduğunu vurguluyor.
Fatih Vinç AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aydın ile hem sektörü hem de bu kırılgan ekonomik durumda neler yapılması gerektiğini masaya yatırdık.
Firma olarak 2018’i okuyucularımıza değerlendirir misiniz?
Fatih Vinç, 2010 yılında platforma tamamen yöneldik. 2018’ nisan ayındaki yatırımlarımızla girdik. Bu yatırımlarımız şu anda, bu zor süreçte ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı gösteriyor. 2018, Türkiye’nin kendine haz, kriz denilebilecek aksiliklerle zor geçiyor. Sektör şu anda stabil hale geldi. 2019’da sektörün daha da toparlanacağını düşünüyoruz.
- SIRADAN 61. SIRAYA YÜKSELDİK
Türkiye, gelişmekte olan bir ekonomi. Biz de sektörün önde gelen; 10 seneye yakın süredir bu işi yaptığımız iççin yatırımlarımız açısından geçen sene 67. olan sıralamamız bu yıl 61’e çıktı. Bu da sadece şirketimiz adına değil ülkemiz adına büyük bir kazançtır. Sadece Türkiye’de değil, dünyada ekonomik olarak bir yavaşlama var. Bu da ister istemez platform sektörünü etkiliyor.
YURT DIŞINA DAHA HIZLI AÇILMAMIZA NADEN OLACAK
Sizin bu sıralamaya girmenizi haber olarak duyuran dünya çapındaki yayın, Fatih Vinç’e nasıl bir ivme yaratacak?
Bu sıralamadaki yerimiz, bizim çalışmalarımızı olumlu yönde etkileyecek. Dünya çapındaki bu yayınlar bizim yurt dışı açılımlarımızda daha hızlanmaya neden olacaktır. Bu haberlerle ülkemizin adı duyulacak, reklamı olacak.
VAKİT NAKİTTİR, ŞUBELEŞMEYİ ÖNEMSİYORUZ
Şubeleşme hakkındaki düşüncelerinizi anlatır mısınız?
Biz bu işe girdiğimiz andan itibaren şubeleşmenin öneminin farkındaydık. Bazı firmalar, her şeyin merkezde yönetilebileceği gibi bir kanıya düştüler, şubeleşmenin bir maliyet olduğunu ifade ettiler. Biz, zamanında hizmet ve iyi hizmet verebilmek için uzaktan hizmet yerine yakından bir şube kanalıyla hizmet vermeyi kendimize ilke edindik. Şu an yaşadığımız bu konjoktürde zamanın paradan daha kıymetli olduğunu görüyoruz.
2019’DA EN AZ 2 ŞUBE DAHA AÇACAĞIZ
Müşterinin artık vakit kaybına tahammülü yok. Para eşittir zaman olduğuna göre müşteriye vakit kaybettiremez siniz. Zamanında müdahale en önemli müdahaledir. 2018’de İstanbul-Başakşehir şubemizi faaliyete geçirdik. Bundan sonra da bu çalışmalara hız vereceğiz. 2019’da da en az iki şube açacağız.
ÇOK ÖNEMLİ YERLİ ÜRETİCİLERİMİZ VAR
Yazılım ve Ar-Ge anlamında yerli üreticilerimize neler söylemek istersiniz?
Yerli üretime girecek firmalar, küçük hedeflerle girmemeli. Küçük başlayabilirsiniz ama hedefiniz büyük olmalı. Dünyada bizim kullandığımız makinalar da gelinen belirli standartlar var. Yerli üretimin bu bağlamda bu standartların üzerine çıkması lazım. Biz, yerli üretimi destekleyeceğiz derken kendi kendimize zarar veremeyiz. Rekabetçi bir piyasanın olması lazım. Belirli bir seviye var. Yerli üretimde bu seviyeyi yakalayan firmalar var. Seviyeler çok yukarıda. Yerli üretimin dünya çapında olması lazım. Mühendislik, yazılım ve Ar-Ge ile yerli üretimin dünya standartlarının üstüne çıkması lazım. Çünkü dünyada her gün yeni yeni sistemler geliştiriliyor. Burada sadece makinayı yapmakla bu iş olmaz. Yerli üretimde yüz akımız olan çok önemli firmalarımız var. Diğer yerli üreticilerin de bu yüz akı yerli üretici firmalarımızı kendilerine model almaları gerekir. Biz de bu bağlamda yerli firmalarımızı destekliyoruz ve yerli ürün alımı yapıyoruz. ELS Makina ile nisan ayı fuarında bu anlamda bir alım gerçekleştirmiştik.
Hizmet ihracatı anlamındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Türkiye, çevre ülkelerde de önemli projelere imza atıyor. Devletimiz bu ve benzeri konularda sürekli yanımızda. Türk bayrağını da dış ülkelerde temsil ediyor olmak bizler için onur duyulacak bir konu. İmalat konusunda özellikle devletimizin çok ciddi teşvikleri var. İmalata verilen destek sayesinde hem istihdam oluyor hem de üretimdeki çarklar dönüyor.
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ SAĞLAMALISINIZ
Sektörü genel olarak değerlendirir misiniz?
Sektör, çok hızlı ve seri büyüdüğü için bu süreçte insanlar altyapıyı hazırlamadan büyümeye girdiler. Altyapı yapmadan bir tane, iki tane bina yaparsınız, idare edersiniz. Ama 10-15 bina olunca bunun altyapısının iyice etüt edilerek gerçekleştirilmesi lazım. Teknik altyapının olması lazım. Şu anki sistemimizde biz, 2 bin 500-3.000 makinayı idare ettirecek bir sistemimiz var. Artık devir, bilişim ve hız dönemine girdi. Makinaların garanti süreleri var. Garanti sürelerinden çıktıktan sonra makinaların takibi zorlaşacaktır. Yeterli şubeniz, yeterli yatırımınız, elemanınız yoksa müşterilerinizi memnun edemezsiniz. Burada da konu liyakata geliyor. Her işte olduğu gibi bizim işimizin de başı liyakattır. Ülkemizde artık liyakat dönemine geçilmiştir. Bu süreçte de işinde liyakatı öne çıkaran şirketler iş yapar hale gelecektir. İşini layıkıyla yapanlar kalacaktır, gerisi piyasadan çekilecektir. Önceden maliyetler çok ucuzdu. Ama şimdilerde durum çok değişti. 10 sene boyunca devlet, ucuz krediyi bizlere verdi. Döviz oynamadı, faizler oynamadı. Bizler bu parayla ne yaptık? Kredilerin takibi çok önemli. Krediler verildi ama kimisi lükse, kimisi başka şeylere yöneldi. Bundan sonraki dönemde devletimizin verdiği kredileri daha iyi takip edeceğini düşünüyorum. İnsanların bu olağanüstü durumlarda bildikleri, tanıdıkları ve iş yaptıklarına daha toleranslı davranmalıdır. Müşterin yaşamazsa sen de yaşayamazsın. Sektörün bütün paydaşlarının birbirini anlaması, kollaması gerekiyor. Şaşkınlıkla verilen kararlar doğru kararlar olmuyor. Serin kanlı, salim kafayla kararlar verilmesi lazım. Genel anlamda doluluk oranlarının düştüğünü düşünüyorsak fiyatları aşağı yönlü revize etmek yerine, kar marjlarını gözeterek revize etmemiz gerekiyor. Müşteri ile olan çalışma şeklimiz de bu konjoktür de değişti. Eski vadeler kalmadı mesela. Şimdi ücretin yarısını iş başlarken geri kalanını da iş bitiminde vadelere yaymadan alıyoruz.
Kaynak : Net Medya Ajans – Taşıma & Kaldırma Dergisi 49. Sayı